-
1 распылять
püskürtmek, serpmekТурецко-русский словарь и русско-турецкий словарь по строительству и архитектуре > распылять
-
2 бөркю
püskürtmek -
3 сибү
püskürtmek, serpmek, sulamak -
4 ψεκάζω
püskürtmek -
5 atomize
püskürtmek, tozlastirmak -
6 fight sb
püskürtmek, yenmek, savmak -
7 çiləmək
püskürtmek -
8 püskürtmək
püskürtmek -
9 tozlandırmaq
püskürtmek -
10 отбивать
несов.; сов. - отби́ть1) ( отламывать) kırmak2) ( отражать) püskürtmek; savuşturmakотби́ть нападе́ние — saldırıyı püskürtmek
отби́ть мяч руко́й — topu elle defetmek / uzaklaştırmak
отбива́ть мяч на углово́й — topu kornere çıkarmak
отби́ть ата́ку — спорт. hücumu defetmek
отбива́ть уда́ры проти́вника — спорт. rakibin vuruşlarını savuşturmak
3) ( отнимать силой) zorla almak; (savaşarak) geri almakотби́ть го́род — şehri (savaşarak) geri almak
4) ( ушибать) incitmekотби́ть себе́ ло́коть — (çarparak) dirseğini incitmek
5) (запах, привкус) gidermek6) (охоту, желание) kırmak; körletmek -
11 сбрызгивать
-
12 beat off
savuşturmak, püskürtmek, defetmek* * *(to succeed in overcoming or preventing: The old man beat off the youths who attacked him; He beat the attack off easily.) püskürtmek, önlemek -
13 belch
n. geğirme, çıkarma————————v. geğirmek, çıkarmak (duman); püskürtmek, fışkırmak* * *1. geğir (v.) 2. geğirti (n.)* * *[bel ] 1. verb1) (to give out air noisily from the stomach through the mouth: He belched after eating too much.) geğirmek2) ((often with out) (of a chimney etc) to throw (out) violently: factory chimneys belching (out) smoke.) püskürtmek, fışkırtmak2. noun(an act of belching.) geğirme; püskürme -
14 repel
n. geri itme————————v. itmek, itelemek, püskürtmek, geri çevirmek, reddetmek, defetmek, geçirmemek, iğrendirmek, itici gelmek* * *geri it* * *[rə'pel]past tense, past participle - repelled; verb1) (to resist or fight (an enemy) successfully: to repel invaders.) püskürtmek, defetmek2) (to cause a feeling of dislike or disgust: She was repelled by his dirty appearance.) tiksindirmek, iğrendirmek3) (to force to move away: Oil repels water.) itmek, kendinden uzaklaştırmak -
15 repulse
n. itme, püskürtme, geri çevirme, kabaca reddetme, geri tepme————————v. püskürtmek, itelemek, kovmak, itmek, itici gelmek, iğrendirmek, geri çevirmek, kabaca reddetmek* * *püskürt* * *1. verb1) (to repel (an enemy).) püskürtmek2) (to refuse to accept eg help from, or be friendly to.) reddetmek2. noun((an) act of repulsing.) püskürtme- repulsive
- repulsively
- repulsiveness -
16 spray
n. serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün————————v. püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak* * *1. sprey 2. püskürt (v.) 3. sprey (n.)* * *[sprei] 1. noun1) (a fine mist of small flying drops (of water etc) such as that given out by a waterfall: The perfume came out of the bottle in a fine spray.) sprey2) (a device with many small holes, or other instrument, for producing a fine mist of liquid: She used a spray to rinse her hair.) sprey3) (a liquid for spraying: He bought a can of fly-spray.) sprey2. verb1) (to (cause liquid to) come out in a mist or in fine jets: The water sprayed all over everyone.) püskür(t)mek2) (to cover with a mist or with fine jets of liquid: He sprayed the roses to kill pests.) püskürtmek -
17 vomit
n. kusma, kusmuk, kusturan ilaç, püskürtme————————v. kusmak, çıkarmak, istifrağ etmek, püskürtmek, lav püskürtmek* * *1. kus (v.) 2. kusma (n.)* * *['vomit] 1. verb(to throw out (the contents of the stomach or other matter) through the mouth; to be sick: Whenever the ship started to move she felt like vomiting.) kusmak2. noun(food etc ejected from the stomach.) kusmuk -
18 sprühen
-
19 pulvériser
-
20 vaporiser
v tprojeter en gouttelettes püskürtmek
См. также в других словарях:
püskürtmek — i 1) Püskürme işini yaptırmak 2) Hızla ve savurtarak çıkarmak 3) Fışkırtmak 4) mec. Geri dönmek zorunda bırakmak Düşmanı hem de kanadı kırık hâlimizle, hangi güçle geri püskürttük? H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
boya tabancası — is. Sıvı boyayı püskürtmek için kullanılan alet … Çağatay Osmanlı Sözlük
fısfıs — is., hlk. Koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek için kullanılan araç … Çağatay Osmanlı Sözlük
fısfıslamak — i, hlk. Koku, ilaç vb. sıvıları püskürtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
flitlemek — i Flit vb. kullanarak bir yere ilaç püskürtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ilaçlamak — i 1) İlaç sürmek 2) Mikroplardan arındırmak, zararlı böceklerden korunmak amacıyla ilaç püskürtmek veya sıkmak Ekici borç harç ilaçlayacaktı tarlasını. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
klorlamak — i, kim. 1) Mikroplardan arındırmak amacıyla suya düşük oranda klor katmak 2) Özellikle yünlü kumaşlara, ipliklere parlaklık vermek için klor gazına tutmak 3) Savaşta insanlara, hayvanlara ve bitkilere zararlı olması, öldürmesi için klor… … Çağatay Osmanlı Sözlük
püskürtme — is. 1) Püskürtmek işi 2) Sulu boya püskürterek çeşitli tonlarda yüzeyler elde etme tekniği veya bu teknikle yapılmış resim 3) sf. Püskürtülerek yapılmış Püskürtme sıva. 4) sf. Sıçramış, fırlamış Kızın ipek çorapları püskürtme çamur içinde… … Çağatay Osmanlı Sözlük
sıkmak — i, ar 1) Çevresine sarılarak veya bir şey sararak çepeçevre basınç altına almak Yalnız kalan kadın titriyor, hıçkırarak kucağındaki yavrusunu sıkıyor. Ö. Seyfettin 2) Bir şeyin suyunu, yağını, sıvı kısmını basınçla çıkarıp akıtmak Limon sıkmak.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
töskürtmek — i, hlk. 1) Hayvanı geri geri yürütmek 2) Düşmanı püskürtmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
REŞŞ — Serpmek, püskürtmek. * Serpinti, serpintili yağmur, çisilti … Yeni Lügat Türkçe Sözlük